Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 izmir

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
PCkopat
Administratör
Administratör
PCkopat


Mesaj Sayısı : 471
ruh halim : izmir E0f7ff37c75c579436d70fbc956cf8a7
Kayıt tarihi : 10/04/08

izmir Empty
MesajKonu: izmir   izmir Icon_minitimePerş. Nis. 24, 2008 4:59 pm

izmir Izmir_tarih
Günümüzde
İzmir olarak kullandığımız isim, Smyrna kelimesinin dönüşmüş biçimidir.
Smyrna kelimesinin daha erken biçimlerinin Smira, Lesmira, Zmirra,
İsmira, Samorna veya Smurna olduğu da iddia edilmektedir. Smyrna
kelimesinin kullanılmasında, kentin kurulduğu yerin yakınında bir
kutsal alanın bulunmasının etkili olduğu sanılmaktadır. Bu kutsal
alanın, Halkapınar kaynağı ve bu kaynağın oluşturduğu gölcük olduğu
iddia edilmektedir. Smyrna / İzmir adının, Ana Tanrıça Kaynağı /
Gölcüğü veya en azından Ana Tanrıça / Kutsal Ana anlamlarıyla ilgili
olduğu düşünülmektedir. Sözcük büyük olasılıkla Hitit kökenlidir.

İzmir'in
kuruluş tarihi ve yeri konusunda bilgiler tartışmalı olmakla birlikte,
bugün Bayraklı semtinde yer alan ve Tepekule olarak tanınan ören
yerinin, eski İzmir'in kuruluş yeri olduğu kabul görmektedir. Eski
İzmir'in kuruluş tarihi ve kurucularının kim olduğu hakkındaki
bilgilerimiz bir kaç kategoride toplanabilir.

Bu söylencelerden
birisi, İzmir'in ilk kurucularının Amazonlar olduğuna ilişkindir. Bir
diğeri ise, efsanevi Frigya kralı Tantalos'un ismi etrafında gelişir.
Söylencelerdeki bir başka anlatıda ise, kentin kurucularının Lelegler
olduğu dile getirilmektedir.

Bayraklı'da yapılan kazılarda elde
edilen buluntular, İzmir'in kuruluşunun İ.Ö. 3000 yıllarına kadar
indiğini açıklamakta; yapılan araştırmalar, İzmir'in bir Aiol kenti
olduğunu göstermektedir. Bir dönem Hitit İmparatorluğu'nun nüfuz alanı
içine girse de (İ.Ö. 2000-1200), Aiol kenti olma özelliğinin
İonialıların kenti ele geçirmelerine kadar sürdürdüğü bilinmektedir.
İ.Ö. 800 dolaylarında ticari faaliyetlerini İzmir Körfezi'nin son
noktasına kadar yaymak isteyen İonialılar sınırlarındaki bu Aiol
kentini ele geçirdiler. Deniz ötesi kolonileri aracılığıyla iyi işleyen
bir ticaret ağına sahip olan İonialıların İzmir'i ele geçirmeleri,
kentin tarihinde hızlı bir dönüşüme neden oldu. Kent, ticaret
aracılığıyla kısa sürede zenginleşti ve gelişti.

Kentin
zenginliği komşu Lydialıları harekete geçirdi ve İzmirlilerle savaşa
girdiler. İÖ. 610-600 yıllarında Lydia orduları, kenti ele geçirmeyi
başardı. Lydialılar daha sonra kenti yıkıp tahrip ettiler. Ancak
İzmirliler kentlerini yeniden kurmayı başardılar.

Eski İzmir'in
çöküşü, Anadolu'da Pers istilasının sonuçlarındandır. Pers ordularının
saldırısı sonucu, İ.Ö. 545 yılında İzmir tahrip edildi. Bu tahribattan
sonra, Bayraklı'daki yerleşim alanında bir daha kent düzeninde bir
yerleşim oluşamadı. İzmir'in bu ilk döneminden geriye kalan en önemli
miras, kentin kendisidir. Bayraklı'da bulunan ören yeri, yapılan
kazılarla her geçen gün biraz daha açığa çıkartılmaktadır. Bugüne kadar
yapılan çalışmalarda kentin ızgara planlı, (birbirini dik kesen
sokaklarla örülü bir yapıda) olduğu anlaşılmıştır.

İzmir'in
yeniden kurulması, Büyük İskender olarak anılan Makedonyalı
Alexandros'a bağlanır. Büyük İskender İran seferinin başlarında, İ.Ö.
334 yılında Pers İmparatorluğu'nun Anadolu'daki ordusunu yendikten
sonra, ordularıyla Efes üzerine ilerlemişti. Bu harekat sırasında İzmir
yöresine geldiğinde, söylenceye göre şimdiki Kadifekale (Pagos Dağı)
civarında gördüğü bir rüya üzerine yeni İzmir'in Pagos Dağı'nda
kurulmasını ister.

Yeni kent, Kadifekale yamaçlarından, denize
doğru uzanıyordu. Kentin varlığı yine deniz ticaretiyle yakından
ilgiliydi. Çünkü kentin konumlandığı alan, Kadifekale'nin bulunduğu yer
ile küçük bir koydan oluşan doğal liman arasında bulunuyordu. Kent esas
olarak bu doğal limanın var ettiği bir yerleşim olacak ve geleceği bu
limanın canlılığına göre şekillenecektir.

İzmir, İ.Ö. III.
yüzyıl başlarında Efeslilerin tavsiyesi üzerine on üçüncü üye olarak
Ion kentleri arasındaki birliğe kabul edildi. Daha sonra Bergama
Krallığına bağlanan İzmir, İ.Ö. 133'de Bergama kralı III. Attalos'un
vasiyeti gereğince, Roma İmparatorluğu'na katılınca, diğer Ion
kentleriyle birlikte Roma topraklarının bir parçası oldu. İzmir'in Roma
döneminde giderek önem kazandığı ve ticaret kenti olma özelliğini
geliştirmeye başladığı görülmektedir.

Roma İmparatorluğu İ.S.
395 yılında ikiye ayrıldı. Bu bölünmede Anadolu, dolayısıyla İzmir,
Doğu Roma toprakları içinde yer aldı. İ.S.476 yılında Batı Roma'nın
yıkılmasıyla birlikte Doğu Roma, bölgenin hakimi oldu. İzmir, önemli
bir ticaret kenti olarak varlığını sürdürdü.

608 yılındaki
Sasaniler'in saldırılarını, 637 yılından başlayarak bir süre devam
edecek olan Arap akınları izledi. 665 yılındaki Emevi seferinde, İzmir
Arapların eline geçti.

İzmir, XI. yüzyılın ikinci yarısından
itibaren tarihinde yaşadığı önemli dönüşüm evrelerinden birisine daha
girdi. Kentteki Doğu Roma egemenliği tartışmalı hale geldi. Bu dönemde
Doğu Roma İmparatorluğu ile bölgeye ulaşan Türkler arasında İzmir'in
birkaç kez el değiştirdiği bilinmektedir.

1071 yılında Büyük
Selçuklu Ordusu'nun Doğu Roma Ordusu karşısında kazandığı zafer,
Anadolu tarihi açısından bir dönüm noktası olmuştur. Nitekim 1071'den
kısa bir süre sonra 1076 yılında, İzmir önlerinde Türk kuvvetleri
görülmeye başlamıştır. Aynı yıl, İzmir kısa bir zaman sürecek olan Türk
egemenliğini de tanıyacaktır. Bu dönemi, büyük Türk denizcisi Çaka
Bey'in 1095 yılına kadar devam edecek olan egemenlik yılları izler.
İzmir'deki bu ilk dönem Türk egemenliği, yaklaşık yirmi yıl sürer. Bu
olaydan sonra ilk haçlı seferini (1096) izleyen günlerde, Doğu Roma
kuvvetleri kenti ele geçirirler. Türklerin kısa bir dönem yönettikleri
İzmir, yeniden bir Doğu Roma kenti haline gelir ve 1317 yılına kadar
kentin bu konumu değişmeden kalır.

XIV. yüzyılda İzmir, Doğu
Roma yönetiminde olmakla birlikte, 1261 Nif antlaşmasıyla İzmir'de
yerleşim hakkını elde eden Cenevizliler ve Venedikliler, kentte ticari
açıdan etkin bir konuma yükselmişlerdir.

İzmir, 1317 yılında bir Türkmen Bey'i olan Aydınoğlu Umur Bey'in denetimi altına girer.

1344
yılında Papa VI. Clement'in örgütlediği, Venedik, Kıbrıs ve Rodos
şövalyelerinin katıldığı bir Haçlı seferinde Liman Kalesi Latinlerin
eline geçer ve Pagos Dağı'nın zirvesindeki Kadifekale ise Türklerin
egemenliğinde kalır. Böylece kent, uzun bir süre devam edecek olan bu
yapısına kavuşmuş olur, yukarıda "Türk İzmir" ve aşağıda "Hıristiyan
İzmir" olmak üzere ikiye bölünür.

XV. yüzyılın başında Timur
İzmir'e bir sefer düzenleyerek, Rodos şövalyelerinin egemen olduğu
Liman Kale'yi ele geçirir ve onu yıktırarak, Türkmen Aydınoğlu
Beyliği'nin canlanmasını sağlar ve İzmir'i Umur Bey'in torunu Aydınoğlu
Cüneyt Bey'e verir.

1426'da Osmanlılar, Aydınoğlu Beyliği'ne son
vererek, Batı Anadolu ve İzmir'i egemenlikleri altına aldılar. Böylece,
Osmanlı egemenliğine dek süren İzmir'in yönetsel belirsizliği de sona
ermiştir. Osmanlı egemenliğine girdiği dönemde küçük bir kasaba
konumunda olan İzmir, Osmanlı Barışıyla birlikte nüfusu artmaya
başlayınca, 1528-1529 yıllarında Türkler, tepedeki yerleşim yerlerinden
limana doğru yönelerek, Yukarı Kale ile Liman Kalesi arasında
kesintisiz bir Türk yerleşim kuşağı oluşturmuşlardır.

İzmir'in
ticaret merkezi olarak yükselişinin ardında, Doğu Akdeniz ticaretinde
egemen olan Fransa ve Venedik ile rekabete girişen İngilizlerin Yakın
Doğu'da yayılma çabalarının etkisi büyüktür. 1610 ile 1630 yılları
arasında İngilizler ve Fransızlardan sonra Hollandalılar da İzmir'e
gelerek, Batı Anadolu'daki ticareti yeniden biçimlendirmeye başladılar.
Böylece İzmir Doğu Akdeniz'in en önemi liman kentlerinden biri haline
geldi.

XIX. yüzyıla girilmesiyle, İzmir ve Batı Anadolu'nun
tarihsel serüveninde çok önemli dönüşümler yaşanmaya başlamıştır. 1838
yılında Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında imzalanan serbest
ticaret antlaşmasıyla, İmparatorlukta yabancılara ticaret yapma
hakkının tanınmasıyla, Sakız Adası'nda ticaretle uğraşanlar İzmir'e
gelip, yerleşmeye başladılar. Böylece İzmir, Batılı devletlerle olan
ticari hacmine paralel olarak büyük bir gelişim ve dönüşüm içine girdi.
1850'li yıllardan itibaren hız kazanan bu değişim, I. Dünya Savaşı'nın
başladığı 1914 yılına kadar aralıksız devam etmiştir.

I. Dünya
Savaşı'nın yitirilmesi, İzmir ve Ege için bir sonun başlangıcı
oluyordu. 15 Mayıs 1919'da başta İzmir olmak üzere, tüm Ege Bölgesi
Yunan işgali altına giriyor ve bölgede yeni bir yapılanma başlıyordu.
I. Dünya Savaşı'nın galip devletleri, işgalle, Osmanlı Devleti'ne Sevr
Antlaşması'nı imzalatmayı hedefliyorlardı. Sevr Antlaşması, başta İzmir
olmak üzere, Ege Bölgesi'nin Yunanistan'a bağlanmasını öngörüyordu.
İzmir'in işgaliyle birlikte, Ege'de işgalci Yunanlılara karşı Türk
ulusal direniş hareketi başlar. İzmir'de Gazeteci Hasan Tahsin
tarafından atılan ilk kurşun Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlangıcını
simgeler.

İzmir'in işgali ve bu işgalden kurtuluşun Türkiye'nin
siyasi tarihi açısından çok önemli sonuçları olmuştur. İzmir'in
kurtuluşuyla birlikte; monarşik, teokratik ve çokuluslu bir
imparatorluktan, ulusal, laik ve çağdaş bir Cumhuriyet'e geçişin
kapıları ardına kadar açılmıştır.

9 Eylül 1922'de Türk
Ordusu'nun İzmir'e girmesi ile Yunan işgali sona erer. Ancak, İzmir 13
Eylül sabahı tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşamaktan
kurtulamaz. Basmane semtinde başlayan yangın, 2.600.000 metrekarelik
bir alanda 20.000'den fazla ev ve işyerini yok eder. İzmir, Türkiye
Cumhuriyeti'nin kuruluşu sonrası "Zümrüdü Anka" kuşu gibi kendi külleri
içinden adeta yeniden doğar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekan.forumotions.net
*<SenSiziM>*
moderotor
moderotor
*<SenSiziM>*


Mesaj Sayısı : 66
Nerden : sanane ne yapcan..!
ruh halim : izmir D2681c5f01295d998add337769617af1
Kayıt tarihi : 27/04/08

izmir Empty
MesajKonu: Geri: izmir   izmir Icon_minitimePaz Nis. 27, 2008 1:59 pm

hic gitmedim ama tarihii guzel daha oncede okumustum
paylasim icin tskler
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
PCkopat
Administratör
Administratör
PCkopat


Mesaj Sayısı : 471
ruh halim : izmir E0f7ff37c75c579436d70fbc956cf8a7
Kayıt tarihi : 10/04/08

izmir Empty
MesajKonu: Geri: izmir   izmir Icon_minitimePaz Nis. 27, 2008 2:01 pm

evet guzel bisey diil
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekan.forumotions.net
 
izmir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: atatürk köşesi ve türkiye :: il il türkiye-
Buraya geçin: